GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
"Bu memleket Dünya'nın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin, yüksek tecellisine, yüksek sahna oldu. Bu sahna yedi bin senelik en aşağı birTürk beşiğidir. Beşik, tabiatın rüzgarları ile sallandı, beşiğin içindeki çocuk, tabiatın yağmurları ile yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu, sonra alıştı, onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Birgün o tabiat çocuğu, tabiat oldu, şimşek, yıldırım, Güneş oldu, Türk oldu. Türk budur, yıldırımdır, kasırgadır. Dünya'yı aydınlatan Güneş'tir.
GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
0 Comments
Seyrettiğim filmlerden birisi… Gişe rekorları kıran bir film değil, özellikle seyredilmesi gereken bir film de değil bana göre ancak bazen (bu film o kadar değil ama) öyle filmler oluyor ki bomboş, anlamsız hatta "neden böyle bir film çevrilmiş" ,diyor insan. Ya yarısında kapatıp sonsuza kadar unutuyorsun o filmi veya hadi artık başladım bitireyim bari diyorsun, işte o kadar sıkıcı filmler de bile bazen bir replik, bir şarkı, bir mimik, bir dekor oluyor ki bir daha hiç unutmuyorsun veya size tatlı bir an yaşatıyor, düşündürüyor … İşte bu film de öyle sıradan devam ederken komadan 1 dakikalığına çıkmış küçük çocuğun annesi ve dayısı ile hastanede yaptığı konuşması düşündüren repliklerden …
Bir kez daha "hatırla"manız dileğiyle … (*) Çocuk : İnsanlar çok aptal olabiliyor, hepsi kendi aklının tuzağına düşmüş. Annesi çocuğunun komadan çıkmış olmasının sevinciyle "başardın" der ama ... Çocuk : Ama şimdi eve gitmek zorundayım, der ve tekrar komaya girer. (*) "Hatırla " ve "Yuvaya Dönüş" kitaplarına gönderme yapılmıştır. Koca bir çölde Sonsuz bir kum denizinde, Arıyorum Yitik yolu arıyorum Bulamadığım yolu. Bir orada, bir burada Bütün yönlerde ruhum Bulamıyor aradığını. Bu korkunç boşlukta Bu sonsuz boşlukta, Her yanım kum Alabildiğine parlak, boğucu Kumlar uzanıyor çevren'in sonuna değin Sonra bir ses duyuyorum Tatlı, gür ve kahredici Diyor ki bana: "Yitik bir ruh sanıyorsun kendini sen! Bir ruh sanıyorsun kendini Yanılıyorsun. Bir ruh değilsin gerçekte Yitmiş de değilsjn Bir hiçsin yalnızca Yoksun sen." Porphyre Eglantine Je ne rêve plus, je ne fume plus Je n'ai même plus d'histoire Je suis sale sans toi, je suis laide sans toi Je suis comme un orphelin dans un dortoir Je n'ai plus envie de vivre ma vie Ma vie cesse quand tu pars Je n'ai plus de vie et même mon lit Se transforme en quai de gare Quand tu t'en vas Je suis malade, complètement malade Comme quand ma mère sortait le soir Et qu'elle me laissait seule avec mon désespoir Je suis malade, parfaitement malade T'arrives on ne sait jamais quand Tu repars on ne sait jamais où Et ça va faire bientôt deux ans Que tu t'en fous Comme à un rocher, comme à un pêche Je suis accrochée à toi Je suis fatiguée, je suis épuisée De faire semblant d'être heureux quand ils sont là Je bois toutes les nuits, mais tous les whiskies Pour moi ont le même goût Et tous les bateaux portent ton drapeau Je ne sais plus où aller, tu es partout Je suis malade, complètement malade Je verse mon sang dans ton corps Et je suis comme un oiseau mort quand toi tu dors Je suis malade, parfaitement malade Tu m'as privée de tous mes chants Tu m'as vidée de tous mes mots Pourtant moi j'avais du talent avant ta peau Cet amour me tue et si ça continue Je crèverai seule avec moi Près de ma radio, comme un gosse idiot Ecoutant ma propre voix qui chantera Je suis malade, complètement malade Comme quand ma mère sortait le soir Et qu'elle me laissait seule avec mon désespoir Je suis malade, c'est ça, je suis malade Tu m'as privée de tous mes chants Tu m'as vidée de tous mes mots Et j'ai le cour complètement malade Cerné de barricades, t'entends ? je suis malade Ben mutlu olmak istemiyorum, Ben, seninle birlikte olmak istiyorum.
Woody Allen Poulet Aux Prunes ... "Erikli Tavuk" . Türkiye' de "Azrail' i Beklerken " gibi bir isimle sinemalarda gösterildi !!?? Erikli Tavuk, Nasser Ali' nin en sevdiği yemektir... Bir müzisyen olan İranlı Nasser Ali, kemanı karısı tarafından kırılınca ölmek ister ... Bu film onun son günleri anlatmakta. Etkileyici bir film seyretmek istiyorsanız, tavsiye ederim. Bugünün "Babalar Günü" olması vesilesiyle filmden bir sahne aktarmak isterim ... Nasser Ali' nin bir kızı bir oğlu vardır. Kızına, belki de kendisine çok benzediği için adeta taparken oğlundan ise hiç haz etmez. Belki de "nereden oldu bu çocuk" bile der içinden. Nasser Ali, annesi ölüm döşeğinde iken, annesi ölmesin diye sürekli dua eder. O dua ettikçe kadıncağız da bir türlü son nefesini veremez. Nasser Ali de ölmek ister. Ölmek için çabalar ama bir türlü son nefesini veremez. Gece yatağında uzanmışken, annesi için ettiği dualar aklına gelir ve " acaba birisi benim için dua mı ediyor" der kendi kendine. Kızının veya karısının ettiğini düşünür de oğlu aklına gelmez belki de ... Oysa o bunu düşündükten sonra, kızının mışıl mışıl uyuduğunu görürüz Karısı da rahat rahat uyumaktadır. Bir kişi hariç ... Oğlu. Babası için o minicik ellerini kavuşturmuş dua etmektedir. Babası onu sevmese de, küçük çocuk için babasıdır o. |
ARSiV
October 2017
İPEKOZİpek=Irmak (2009) |