Bir çok din ve kültürün birlikte yaşadığı, ülkemizin hoşgörü şehri Mardin...
Taş evlerle süslenen dar ara sokakları, "abbaraları" (paralel sokakları birbirine bağlayan geçitler) henüz modern mimariye yenilmemişken, bu masal şehri bir an önce ziyaret edin. GAP turlarında Mardin durağı, ortalama 2 gün sürmektedir. Ancak tarihi MÖ 4500 yılına kadar giden bu şehir ve çevresi için bu kadar kısa bir duraklama yeter mi, gelin siz karar verin..
Mardin, eski ve yeni olarak ikiye ayrılmış. "Gece gerdanlık, gündüz seyranlık" denen eski Mardin, buraya gelen turistlerin en çok ilgisini çeken taraf. Zira yeni Mardin, adından da anlaşılacağı gibi, modern yapıların olduğu klasik şehir görünümlü taraf. Tarih boyunca bir çok uygarlığa ev sahipliği yapan Mardin' de görülecek bir çok kilise, camii, medrese ve manastır var. Ancak "merkezde mutlaka görülmesi gereken yerler" nereleridir derseniz, aşağıda kısaca değindik.
Eski Mardin, bir kültür yelpazesi ve açık hava müzesi gibi olsa da, siz yine de 3 katlı Mardin Müzesi' ni mutlaka ziyaret edin. Süryani Katolik Patrikhanesi olarak yaptırılan bina, 1995 yılında Türkiye' nin önemli müzelerinden biri olan Mardin Müzesi' ne dönüştürülmüştür. Müzede, diğer uygarlıklara ait eserler yanında, Girnevaz Höyük kazılarında çıkarılan eserleri mutlaka görün.
Mardin Kalesi' ne doğru çıkarken yer alan Zinciriye Medresesi' nden (Sultan İsa Medresesi) şehrin manzarasını seyredin. Eskiden iki dilimli kubbe arasına zincir gerildiği ve bu yüzden medreseye bu ismin verildiği söylenir.
Ev olarak inşa edilen Eski PTT Binası yine harika manzarası ve mimarisiyle mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Ayrıca halen okul olarak kullanılan Gazipaşa İlköğretim Okulu' nu ve Kız Meslek Lisesi' ni de ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Artuklular döneminde yapılan, Mardin' in en eski camisi ve sembolü sayılan görkemli bir yapıya sahip "Ulu Camii", şehrin önemli ibadet merkezidir. Revaklı bir avlusu bulunan caminin, 16 kitabesi ile çifte minaresi vardır. Bu özelliği itibariyle Anadolu'da bilinen ilk örnektir.
5. yüzyılda, Mor (Aziz) Benham ve kızkardeşi Saro için inşa edilen Kırklar Kilisesi, günümüzde halen ibadete açık birkaç kilisedendir. 1170 yılında donarak şehit olan 40 askerin kemikleri bu kiliseye getirilmiştir. Zarif taş oymacılığı işçiliği ve Süryani dilinde el yazması İnciller' i ile dikkat çeker.
Terasından Mezopotamya manzarası izleyebileceğiniz diğer bir tarihi yapı ise;
Artuklu devrinin son eserlerinden Kasımiye Medresesi. Eğitim verdiği dönemde bölgenin en önemli merkezlerinden biriydi. Mimari açıdan dikkat çekici özelliklerinden biri de; her cephesindeki dersliklerin gün doğumundan batımına kadar güneş ışığından faydalanmasıdır.
Alışveriş yapmayı sevmeseniz bile Mardin' in çarşılarına uğramadan şehirden ayrılmak olmaz. Sit alanında bulunan bu çarşıların bir kısmı 2013 yılında yenilendi. En ünlülerinden Revaklı Çarşı, ismini çevresindeki revaklardan almıştır. Ulu Camii ziyaretinizden hemen sonra Aşağı Çarşı' daki "Bakırcılar Çarşısı" ndan bakır objelerinizi alabilirsiniz. Tarihi Kayseriye Pasajı, Aşağı Çarşı içinde yer alıyor. Yapının büyük bir bölümü yıkılmış olsa da dıştaki dükkanların bir bölümü halen kullanılmaktadır. Kuyumcular Çarşısı ise telkari ustalarının yeri. Son kalan Telkari ustalarının elinden çıkma, altın veya gümüş bir takı veya objeyi hatıra olarak mutlaka edinin.
Mardin merkezden aşağı yukarı 4 kilometre uzaktaki Deyr-ül Zeferan Manastırı, Yukarı Mezopotamya' ya bakan yamaçlarda. Etrafında yetişen safran bitkisinden dolayı bu ismi alan Deyr-ül Zeferan,, Süryaniler için halen önemli dini merkezlerden biridir. Bölgeye matbaayı ilk getiren kişi 4. Petrus, bu manastırın patriğiydi. Matbaadan geriye kalan parçaların bir kısmını burada görebilirsiniz.
Başka bir dünyaya veya tarihe geçmek istiyorsanız, yüzyıllardır değişik din ve kültürleri bağrına basan bu şehri en kısa zamanda ziyaret edin ...
BU YAZININ TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. İZİNSİZ HİÇBİR YERDE KULLANILAMAZ.
Taş evlerle süslenen dar ara sokakları, "abbaraları" (paralel sokakları birbirine bağlayan geçitler) henüz modern mimariye yenilmemişken, bu masal şehri bir an önce ziyaret edin. GAP turlarında Mardin durağı, ortalama 2 gün sürmektedir. Ancak tarihi MÖ 4500 yılına kadar giden bu şehir ve çevresi için bu kadar kısa bir duraklama yeter mi, gelin siz karar verin..
Mardin, eski ve yeni olarak ikiye ayrılmış. "Gece gerdanlık, gündüz seyranlık" denen eski Mardin, buraya gelen turistlerin en çok ilgisini çeken taraf. Zira yeni Mardin, adından da anlaşılacağı gibi, modern yapıların olduğu klasik şehir görünümlü taraf. Tarih boyunca bir çok uygarlığa ev sahipliği yapan Mardin' de görülecek bir çok kilise, camii, medrese ve manastır var. Ancak "merkezde mutlaka görülmesi gereken yerler" nereleridir derseniz, aşağıda kısaca değindik.
Eski Mardin, bir kültür yelpazesi ve açık hava müzesi gibi olsa da, siz yine de 3 katlı Mardin Müzesi' ni mutlaka ziyaret edin. Süryani Katolik Patrikhanesi olarak yaptırılan bina, 1995 yılında Türkiye' nin önemli müzelerinden biri olan Mardin Müzesi' ne dönüştürülmüştür. Müzede, diğer uygarlıklara ait eserler yanında, Girnevaz Höyük kazılarında çıkarılan eserleri mutlaka görün.
Mardin Kalesi' ne doğru çıkarken yer alan Zinciriye Medresesi' nden (Sultan İsa Medresesi) şehrin manzarasını seyredin. Eskiden iki dilimli kubbe arasına zincir gerildiği ve bu yüzden medreseye bu ismin verildiği söylenir.
Ev olarak inşa edilen Eski PTT Binası yine harika manzarası ve mimarisiyle mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Ayrıca halen okul olarak kullanılan Gazipaşa İlköğretim Okulu' nu ve Kız Meslek Lisesi' ni de ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Artuklular döneminde yapılan, Mardin' in en eski camisi ve sembolü sayılan görkemli bir yapıya sahip "Ulu Camii", şehrin önemli ibadet merkezidir. Revaklı bir avlusu bulunan caminin, 16 kitabesi ile çifte minaresi vardır. Bu özelliği itibariyle Anadolu'da bilinen ilk örnektir.
5. yüzyılda, Mor (Aziz) Benham ve kızkardeşi Saro için inşa edilen Kırklar Kilisesi, günümüzde halen ibadete açık birkaç kilisedendir. 1170 yılında donarak şehit olan 40 askerin kemikleri bu kiliseye getirilmiştir. Zarif taş oymacılığı işçiliği ve Süryani dilinde el yazması İnciller' i ile dikkat çeker.
Terasından Mezopotamya manzarası izleyebileceğiniz diğer bir tarihi yapı ise;
Artuklu devrinin son eserlerinden Kasımiye Medresesi. Eğitim verdiği dönemde bölgenin en önemli merkezlerinden biriydi. Mimari açıdan dikkat çekici özelliklerinden biri de; her cephesindeki dersliklerin gün doğumundan batımına kadar güneş ışığından faydalanmasıdır.
Alışveriş yapmayı sevmeseniz bile Mardin' in çarşılarına uğramadan şehirden ayrılmak olmaz. Sit alanında bulunan bu çarşıların bir kısmı 2013 yılında yenilendi. En ünlülerinden Revaklı Çarşı, ismini çevresindeki revaklardan almıştır. Ulu Camii ziyaretinizden hemen sonra Aşağı Çarşı' daki "Bakırcılar Çarşısı" ndan bakır objelerinizi alabilirsiniz. Tarihi Kayseriye Pasajı, Aşağı Çarşı içinde yer alıyor. Yapının büyük bir bölümü yıkılmış olsa da dıştaki dükkanların bir bölümü halen kullanılmaktadır. Kuyumcular Çarşısı ise telkari ustalarının yeri. Son kalan Telkari ustalarının elinden çıkma, altın veya gümüş bir takı veya objeyi hatıra olarak mutlaka edinin.
Mardin merkezden aşağı yukarı 4 kilometre uzaktaki Deyr-ül Zeferan Manastırı, Yukarı Mezopotamya' ya bakan yamaçlarda. Etrafında yetişen safran bitkisinden dolayı bu ismi alan Deyr-ül Zeferan,, Süryaniler için halen önemli dini merkezlerden biridir. Bölgeye matbaayı ilk getiren kişi 4. Petrus, bu manastırın patriğiydi. Matbaadan geriye kalan parçaların bir kısmını burada görebilirsiniz.
Başka bir dünyaya veya tarihe geçmek istiyorsanız, yüzyıllardır değişik din ve kültürleri bağrına basan bu şehri en kısa zamanda ziyaret edin ...
BU YAZININ TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. İZİNSİZ HİÇBİR YERDE KULLANILAMAZ.