Mardin' in, Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki verimli Mezopotamya topraklarında olması özellikle, tarım ve hayvancılık konusunda ilerlemesine neden olmuştur. Ayrıca zengin tarihi ile de turizm potansiyeli çok yüksek olan bir ilimizdir. Genç bir nüfusa sahip ve önemli bir stratejik noktada olan bu şehrin, ülke ekonomisinde çoğu alanda geri durumda kalması, maalesef düşündürücü ve üzücüdür.
Mardin ve civarının tarihine baktığımızda ilk sanayi gelişimlerinin İslam Uygarlıkları' nın bu yöreye yerleştiği zamanda hareketlendiğini bulunan belgelerden anlayabiliyoruz. Ergani' de çıkan bakır madeni , işlenmesi için Mardin' e de gönderilmekteydi. Daha sonra Selçuklular döneminden itibaren dokuma sanayi de gelişmeye başlamıştı. Burada üretilen kaliteli pamuğun oldukça tanınması, tarım sektörüne ve kentin, tarihi İpek Yolu üzerinde olması da, ticaretine canlılık getirmiştir. Dokuma sanayisindeki gelişmeler, ilerleyen yıllarda özellikle boyahanelerde iş gücünün yüksek olmasına sebep olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu' nun gerileme döneminde dahi, şehirdeki dokumacılık devam etmiştir. Fransız seyyah Vital Cuinet, Mardin' de 19. yüzyıl sonlarında, başlıca sanayi dallarının dokumacılık, deri işleme, çorap yapımı ve sabunculuk olduğunu yazmıştır. Meslek gruplarına baktığımızda ise; kumaşçı, derici, ayakkabıcı, kuyumcu, demirci, nalbant gibi işkolları sayabiliriz. Cumhuriyet Dönemi' ndeki "Teşvik' i Sanayi Kanunu" ile teşvik alan Mardinliler, şehirlerine 3 un fabrikası ve 1 elektrik santrali getirmişlerdir. Ancak daha sonraki yıllarda, her ne kadar kalkınmada öncelikli şehirlerden olsa da, Mardin' de sanayi gelişmemiştir. Güneydoğu Anadolu' nun sosyal ve ekonomik açıdan canlanmasını sağlayacak olan GAP Projesi kapsamında, 1984 yılında Küçük Sanayi Sitesi, 1992' de Organize Sanayi Bölgesi kurulmuştur ve 1994' de de Serbest Bölge açılmıştır. Ancak sanayi maalesef istenilen düzeye halen ulaşamamıştır. Daha önce güvenlik nedeniyle gelişmemiş turizm sektörü ise son yıllarda canlanmaya başlamış, fakat üzerinde titizlikle durulmadığı için, Mardin ekonomisine hayat verecek olan bu dinamik, yeteri kadar değerlendirilememiştir.
Sanayinin gelişememiş olması, güvenlik kaygıları göçlere neden olmuştur. Bugün TÜİK' in verilerine baktığımızda, buradaki nüfusun yaklaşık 775bin olduğunu görmekteyiz. Nüfus artışı da, eskiye nazaran düşüş göstermekle beraber, verdiği göç oranlarında azalma olduğu da fark edilmektedir. Şehirde iş gücüne katılma oranında geçen yıllarda artış olmuştur; ama 2013 verilerine göre, Mardin, işgücüne katılma oranının en düşük olduğu bölgede yer almaktadır. Bu katılım oranında; kadınlar %10' nun altında, erkekler ise %50' den fazladır. İstihdam alanları arasında "Hizmet Sektörünün" önde gittiği görülmektedir. Bu alanı sanayi ve tarım izlemektedir. (*) Hizmet sektöründe çalışanların çoğunluğu, doğrudan veya dolaylı olarak, turizme yönelik işlerde istihdam etmektedir. Kent merkezlerinde esnaflar çoğunluktadır. Ancak ilde sanayi gelişimi yetersiz olduğundan, son yıllarda birtakım ilerlemeler gösterse de bu sektörde istihdam olanakları yeterli değildir. Avrupa Birliği geçmiş yıllarda, Mardin' i "AB Hibe Programlar" ve " Pilot Projeler" kapsamına almıştır. Bu programların; küçük ve orta ölçekli firmalara ve kamu kuruluşlarına sağlayacağı finansman desteğiyle, önümüzdeki yıllarda Mardin' de iş olanaklarının artması hedeflenmektedir. Özel veya kamu kurumlarına ait çeşitli projeler ve kurslarla, buradaki kadın nüfusunun da işgücüne dahil edilmesi, sosyal bir statüye kavuşması hedeflenmiştir.
Mardin hem ülkemiz hem de dünya için, önemli bir tarihi şehirdir. Ülkemizin ve Mardinliler' in, şehrin bu özeliğini değerlendirerek, turizm konusunda iyileştirmeler ve araştırmalar yapması, gerekli eğitimleri vermesi, buradaki ekonominin gelişmesine ve ülkemize katkısına çok büyük fayda sağlayacaktır.
(*) Kaynak : IPA Bölgesel Kalkınma-Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı, Mardin' de Sürdürülebilir Turizm Projesi, Mardin Turizm Stratejik Planı, Cilt 1, Durum Analiz Raporu, 25 Haziran 2014.
BU YAZININ TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. İZİNSİZ HİÇBİR YERDE KULLANILAMAZ.
Mardin ve civarının tarihine baktığımızda ilk sanayi gelişimlerinin İslam Uygarlıkları' nın bu yöreye yerleştiği zamanda hareketlendiğini bulunan belgelerden anlayabiliyoruz. Ergani' de çıkan bakır madeni , işlenmesi için Mardin' e de gönderilmekteydi. Daha sonra Selçuklular döneminden itibaren dokuma sanayi de gelişmeye başlamıştı. Burada üretilen kaliteli pamuğun oldukça tanınması, tarım sektörüne ve kentin, tarihi İpek Yolu üzerinde olması da, ticaretine canlılık getirmiştir. Dokuma sanayisindeki gelişmeler, ilerleyen yıllarda özellikle boyahanelerde iş gücünün yüksek olmasına sebep olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu' nun gerileme döneminde dahi, şehirdeki dokumacılık devam etmiştir. Fransız seyyah Vital Cuinet, Mardin' de 19. yüzyıl sonlarında, başlıca sanayi dallarının dokumacılık, deri işleme, çorap yapımı ve sabunculuk olduğunu yazmıştır. Meslek gruplarına baktığımızda ise; kumaşçı, derici, ayakkabıcı, kuyumcu, demirci, nalbant gibi işkolları sayabiliriz. Cumhuriyet Dönemi' ndeki "Teşvik' i Sanayi Kanunu" ile teşvik alan Mardinliler, şehirlerine 3 un fabrikası ve 1 elektrik santrali getirmişlerdir. Ancak daha sonraki yıllarda, her ne kadar kalkınmada öncelikli şehirlerden olsa da, Mardin' de sanayi gelişmemiştir. Güneydoğu Anadolu' nun sosyal ve ekonomik açıdan canlanmasını sağlayacak olan GAP Projesi kapsamında, 1984 yılında Küçük Sanayi Sitesi, 1992' de Organize Sanayi Bölgesi kurulmuştur ve 1994' de de Serbest Bölge açılmıştır. Ancak sanayi maalesef istenilen düzeye halen ulaşamamıştır. Daha önce güvenlik nedeniyle gelişmemiş turizm sektörü ise son yıllarda canlanmaya başlamış, fakat üzerinde titizlikle durulmadığı için, Mardin ekonomisine hayat verecek olan bu dinamik, yeteri kadar değerlendirilememiştir.
Sanayinin gelişememiş olması, güvenlik kaygıları göçlere neden olmuştur. Bugün TÜİK' in verilerine baktığımızda, buradaki nüfusun yaklaşık 775bin olduğunu görmekteyiz. Nüfus artışı da, eskiye nazaran düşüş göstermekle beraber, verdiği göç oranlarında azalma olduğu da fark edilmektedir. Şehirde iş gücüne katılma oranında geçen yıllarda artış olmuştur; ama 2013 verilerine göre, Mardin, işgücüne katılma oranının en düşük olduğu bölgede yer almaktadır. Bu katılım oranında; kadınlar %10' nun altında, erkekler ise %50' den fazladır. İstihdam alanları arasında "Hizmet Sektörünün" önde gittiği görülmektedir. Bu alanı sanayi ve tarım izlemektedir. (*) Hizmet sektöründe çalışanların çoğunluğu, doğrudan veya dolaylı olarak, turizme yönelik işlerde istihdam etmektedir. Kent merkezlerinde esnaflar çoğunluktadır. Ancak ilde sanayi gelişimi yetersiz olduğundan, son yıllarda birtakım ilerlemeler gösterse de bu sektörde istihdam olanakları yeterli değildir. Avrupa Birliği geçmiş yıllarda, Mardin' i "AB Hibe Programlar" ve " Pilot Projeler" kapsamına almıştır. Bu programların; küçük ve orta ölçekli firmalara ve kamu kuruluşlarına sağlayacağı finansman desteğiyle, önümüzdeki yıllarda Mardin' de iş olanaklarının artması hedeflenmektedir. Özel veya kamu kurumlarına ait çeşitli projeler ve kurslarla, buradaki kadın nüfusunun da işgücüne dahil edilmesi, sosyal bir statüye kavuşması hedeflenmiştir.
Mardin hem ülkemiz hem de dünya için, önemli bir tarihi şehirdir. Ülkemizin ve Mardinliler' in, şehrin bu özeliğini değerlendirerek, turizm konusunda iyileştirmeler ve araştırmalar yapması, gerekli eğitimleri vermesi, buradaki ekonominin gelişmesine ve ülkemize katkısına çok büyük fayda sağlayacaktır.
(*) Kaynak : IPA Bölgesel Kalkınma-Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı, Mardin' de Sürdürülebilir Turizm Projesi, Mardin Turizm Stratejik Planı, Cilt 1, Durum Analiz Raporu, 25 Haziran 2014.
BU YAZININ TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. İZİNSİZ HİÇBİR YERDE KULLANILAMAZ.