Köpekler ve İnsanlar
Bir süre yalnız başına yürüdükten sonra şehrin dış mahallelerinde bir köpek sürüsü ile karşılaştı, ve Mevlâna’nın yanına yaklaşan başöğretmen güneşte yatan köpeklerin nasıl da huzur içinde olduklarına dikkatini çekti. ‘şu köpeklere bir bakın, birbirleriyle ne kadar iyi geçiniyorlar, sonra da biz insanlara bakın.’
Mevlâna bir süre düşündükten sonra şöyle söyledi: Gerçekten de doğru, bu köpekler şimdilik sessiz sakin yatıyorlar, ama aralarına bir kemik at da gör bakalım ne kadar birlik beraberlik içinde kalıyorlar. İnsanlık için de aynısı geçerli.’ Diye devam etti Mevlâna, ‘iki kişi arasında herhangi bir çıkar söz konusu olmayınca çok iyi dost olurlar; ama önlerine paylaşacak bir şey atacak olursan seyret o zaman kavgayı, gürültüyü, hem de köpeklerden bile beter halde kapışırlar.’ Ancak dünyevi ve maddi şeylerin gelip geçiciliğini bilip de hiç önem vermeyenler huzurlu bir yaşam sürebilirler.
Mevlâna bir süre düşündükten sonra şöyle söyledi: Gerçekten de doğru, bu köpekler şimdilik sessiz sakin yatıyorlar, ama aralarına bir kemik at da gör bakalım ne kadar birlik beraberlik içinde kalıyorlar. İnsanlık için de aynısı geçerli.’ Diye devam etti Mevlâna, ‘iki kişi arasında herhangi bir çıkar söz konusu olmayınca çok iyi dost olurlar; ama önlerine paylaşacak bir şey atacak olursan seyret o zaman kavgayı, gürültüyü, hem de köpeklerden bile beter halde kapışırlar.’ Ancak dünyevi ve maddi şeylerin gelip geçiciliğini bilip de hiç önem vermeyenler huzurlu bir yaşam sürebilirler.