Ayışığı Sonatı'nın hikayesi
Beethoven'ın bu ünlü eserine ait birçok hikaye var. Ablam Zuhal Kocabaş'ın isteği üzerine, onun en sevdiği hikayeyi paylaşmak istedim.
Beethoven'ın hayatı boyunca sevdiği tek kadındı : "ELİS" ...Bazı kaynaklar çok yakın bir arkadaşının,bazıları ise abisinin eşi olduğunu ve bu ilişkiden bir çocuklarının olduğunu, Beethoven'ın, yaşadığı sürece bu çocuktan baba kelimesini duyamadığını yazıyor.
Beethoven, tek aşkım dediği Elis ile mektuplaşmaktadır.Ona olan aşkını FÜR ELİS adlı muhteşem eserinde anlatmıştır.
Beethoven ve Elis birgün, her türlü tehlikeyi göze alarak, kaçmaya karar verirler.Buluşma yerini ve saatini kararlaştırırlar.Elis zamanında gelir ama Beethoven gelemeyecektir çünkü onu ve yanındakileri taşıyan fayton yağmakta olan yağmurdan dolayı çamur deryasına dönen yolda bir çukura saplanır.Hemen inerler.Beethoven geç kalmak üzeredir.Faytonu çukurdan çıkarmak için ilk önce o atılır ve tekerlerin altına yatar.Bütün uğraşılara rağmen faytonu çukurdan çıkaramazlar.Beethoven'in başka çaresi yoktur,koşmaya başlar.Çok geç kalmıştır.Ancak buluşma yerinde bekleyen Elis'in dayanacak gücü kalmamıştır,sevgilisinin gelmeyeceğini düşünür.Halbuki gitmek için odanın kapısını açtığı sırada Beethoven binanın dış kapısından içeri girmiştir bile.Ne yazık ki Elis gitmek için,Beethoven de biricik sevdiğine kavuşmak için iki yönlü merdivenin farklı taraflarına yönelir ve birbirlerini göremezler.
Beethoven o gece çektiği acıyı ay ışığı sonatında (No:14 C#min moon light sonata op 27) ölümsüzleştirir.Her ne kadar dinlerken farkında olmasak da Beethoven o güzelim ezgide, koşarak Elis'e ulaşmaya çalışmaktadır.
Bu iki aşık birbirlerine kavuşmak için yaptıkları bu hamleyi bir daha denemediler.Hayatları boyunca da biraraya gelemediler.
Beethoven'ın hayatı boyunca sevdiği tek kadındı : "ELİS" ...Bazı kaynaklar çok yakın bir arkadaşının,bazıları ise abisinin eşi olduğunu ve bu ilişkiden bir çocuklarının olduğunu, Beethoven'ın, yaşadığı sürece bu çocuktan baba kelimesini duyamadığını yazıyor.
Beethoven, tek aşkım dediği Elis ile mektuplaşmaktadır.Ona olan aşkını FÜR ELİS adlı muhteşem eserinde anlatmıştır.
Beethoven ve Elis birgün, her türlü tehlikeyi göze alarak, kaçmaya karar verirler.Buluşma yerini ve saatini kararlaştırırlar.Elis zamanında gelir ama Beethoven gelemeyecektir çünkü onu ve yanındakileri taşıyan fayton yağmakta olan yağmurdan dolayı çamur deryasına dönen yolda bir çukura saplanır.Hemen inerler.Beethoven geç kalmak üzeredir.Faytonu çukurdan çıkarmak için ilk önce o atılır ve tekerlerin altına yatar.Bütün uğraşılara rağmen faytonu çukurdan çıkaramazlar.Beethoven'in başka çaresi yoktur,koşmaya başlar.Çok geç kalmıştır.Ancak buluşma yerinde bekleyen Elis'in dayanacak gücü kalmamıştır,sevgilisinin gelmeyeceğini düşünür.Halbuki gitmek için odanın kapısını açtığı sırada Beethoven binanın dış kapısından içeri girmiştir bile.Ne yazık ki Elis gitmek için,Beethoven de biricik sevdiğine kavuşmak için iki yönlü merdivenin farklı taraflarına yönelir ve birbirlerini göremezler.
Beethoven o gece çektiği acıyı ay ışığı sonatında (No:14 C#min moon light sonata op 27) ölümsüzleştirir.Her ne kadar dinlerken farkında olmasak da Beethoven o güzelim ezgide, koşarak Elis'e ulaşmaya çalışmaktadır.
Bu iki aşık birbirlerine kavuşmak için yaptıkları bu hamleyi bir daha denemediler.Hayatları boyunca da biraraya gelemediler.