Çevre
Bu hafta yeni bir konu ekledim. "Çevre"... Sevgili yeğenim Çevre Yüksek Mühendisi Merve Kocabaş Yurtkuran'a özellikle evlerden başlayarak çevreyi nasıl koruyabiliriz diye sordum.
Benim düşüncem, dünya üzerinde yaşamın devam etmesi ve bu yaşamın sağlıklı olması için en önemli konu "Çevre". "Aslan yattığı yerden belli olur" desek de çoğumuz ana yuvamız "dünyamızı" unutuyor. Temiz doğadan uzaklaşırken sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşamlardan da uzaklaştığımızı hiç unutmamak dileğiyle sözü Merve'ye bırakıyorum...
Evimizdeki Atıklar…
Hepinizin bildiği gibi evimizden birçok atık kaynaklanmaktadır. Mutfak artıkları diye nitelendirebileceğimiz organik atıklar, geri dönüştürülebilir ambalaj atıkları ve tehlikeli atıklar. Tehlikeli atıklar deyince şaşırmış olabilirsiniz ancak aslında evimizde birçok tehlikeli madde kullanıyor ve birçoğunu kullandıktan sonra atık haline getiriyoruz. Örnek vermek gerekirse, ahşap koruyucular, kullanılmış kızartma yağları, akümülatörler, antrifriz, ilaçlar (kullanılmayan/tarihi geçmiş olan), çamaşır suları, piller, vb. Bu atıkların bertarafı için çoğu belediyenin az ya da çok bir çalışması vardır. Bu nedenle aslında bu tür atıklarımız ortaya çıktığında,
çöpe atmak yerine ilk olarak belediye ile irtibata geçmek her zaman doğru adım olacaktır. Bu atıkların içerisinde, en önemlilerden biri ve aşağıyukarı herkesin problem yaşadığı bitkisel atık yağlardır.
Atık bitkisel yağ, kızartma yaptıktan sonra, tavada, tencerede ya da fritözde arta kalan yağlardır yani kullanılmış kızartmalık yağ. Bu yağlar, çoğu zaman lavaboya dökülür ki bu sadece çevreye zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda atıksu gider borularında ve kanalizasyon hatlarında birikerek boru kesitlerinin daralmasına ve tıkanmasına ve patlamasına da yol açar.
- Bitkisel atık yağlar, Resmi Gazete’nin 19/04/2005 tarih ve 25791 no’lu sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği ile yönetilmektedir ve aynen atık yağlarda olduğu gibi doğaya bırakılması ve kanalizasyona dökülmesi yasaklanmıştır.
- Ayrıca, 1 litre kullanılmış yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletmekte ve bu miktar da 15 kişinin bir yılda alması gereken su miktarına denk gelmektedir.
- Ek olarak atık bitkisel yağlar su kirliliğinin %25’ini oluşturmakta ve atıksu arıtma tesislerinin verimliliğini düşürmektedir, evsel katı atıklarla birlikte atılan bitkisel atık yağlar ise katı atık depolama sahalarında yangınlara sebep olabilmektedir.
- Bununla birlikte denizlere, göllere ve akasulara ulaşan bitkisel atık yağlar oksijenin havadan suya transferini önleyerek ve zaman içinde bozunarak su içerisindeki oksijen miktarını azaltarak, bu ekosistemlerde canlıların yaşamını negatif etkilemektedir.
Yukarıda bahsedilen etkenleri göz önünde bulundurarak, evlerde oluşan bitkisel atık yağları diğer atıklardan ayrı olarak temiz ve ağzı kapaklı bir kapta biriktirmek, lavaboya, toprağa, denize ve benzeri alıcı ortamlara dökmek yerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış kullanılmış kızartmalık yağ toplayıcılarına ya da bağlı bulunulan belediyeye teslim etmek çevreye duyarlılık açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü toplanan bitkisel atık yağlar geri kazanılarak, biyodizel işleme lisansı
olan firmalar tarafından biyodizele dönüştürülebilmektedir. Biyodizel; kullanılmışbitkisel yağlar, kanola, soya yağı gibi bitkisel yağlardan elde edilen dizel motorlarda kullanılan yenilenebilir bir yakıttır. Dolayısı ile bitkisel atık yağların diğer atıklardan ayrı toplanarak yetkililere teslim edilmesi ile doğal kaynakların daha az kullanılması da sağlamış olur.
Yukarıda bahsedilen yönetmeliğe göre belediyeler, 2008 yılından itibaren kullanılmış kızartmalık yağların hanelerden toplanması için gerekli sistemi kurmak, halkı bu konuda bilgilendirerek atık yağ toplama faaliyetlerini 2008 yılı itibariyle başlatmak ile yükümlüdürler. Buna göre, siz de bağlı bulunduğunuz belediye ile irtibata geçerek, atık bitkisel yağlarınızı yönetmeliklere uygun şekilde geri kazanımınıya da bertarafını sağlayarak vatandaşlık görevinizi yerine getirmiş olursunuz.
A. Merve KOCABAŞ YURTKURAN
Çevre Yüksek Mühendisi / Environmental Engineer (M.Sc.)
Benim düşüncem, dünya üzerinde yaşamın devam etmesi ve bu yaşamın sağlıklı olması için en önemli konu "Çevre". "Aslan yattığı yerden belli olur" desek de çoğumuz ana yuvamız "dünyamızı" unutuyor. Temiz doğadan uzaklaşırken sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşamlardan da uzaklaştığımızı hiç unutmamak dileğiyle sözü Merve'ye bırakıyorum...
Evimizdeki Atıklar…
Hepinizin bildiği gibi evimizden birçok atık kaynaklanmaktadır. Mutfak artıkları diye nitelendirebileceğimiz organik atıklar, geri dönüştürülebilir ambalaj atıkları ve tehlikeli atıklar. Tehlikeli atıklar deyince şaşırmış olabilirsiniz ancak aslında evimizde birçok tehlikeli madde kullanıyor ve birçoğunu kullandıktan sonra atık haline getiriyoruz. Örnek vermek gerekirse, ahşap koruyucular, kullanılmış kızartma yağları, akümülatörler, antrifriz, ilaçlar (kullanılmayan/tarihi geçmiş olan), çamaşır suları, piller, vb. Bu atıkların bertarafı için çoğu belediyenin az ya da çok bir çalışması vardır. Bu nedenle aslında bu tür atıklarımız ortaya çıktığında,
çöpe atmak yerine ilk olarak belediye ile irtibata geçmek her zaman doğru adım olacaktır. Bu atıkların içerisinde, en önemlilerden biri ve aşağıyukarı herkesin problem yaşadığı bitkisel atık yağlardır.
Atık bitkisel yağ, kızartma yaptıktan sonra, tavada, tencerede ya da fritözde arta kalan yağlardır yani kullanılmış kızartmalık yağ. Bu yağlar, çoğu zaman lavaboya dökülür ki bu sadece çevreye zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda atıksu gider borularında ve kanalizasyon hatlarında birikerek boru kesitlerinin daralmasına ve tıkanmasına ve patlamasına da yol açar.
- Bitkisel atık yağlar, Resmi Gazete’nin 19/04/2005 tarih ve 25791 no’lu sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği ile yönetilmektedir ve aynen atık yağlarda olduğu gibi doğaya bırakılması ve kanalizasyona dökülmesi yasaklanmıştır.
- Ayrıca, 1 litre kullanılmış yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletmekte ve bu miktar da 15 kişinin bir yılda alması gereken su miktarına denk gelmektedir.
- Ek olarak atık bitkisel yağlar su kirliliğinin %25’ini oluşturmakta ve atıksu arıtma tesislerinin verimliliğini düşürmektedir, evsel katı atıklarla birlikte atılan bitkisel atık yağlar ise katı atık depolama sahalarında yangınlara sebep olabilmektedir.
- Bununla birlikte denizlere, göllere ve akasulara ulaşan bitkisel atık yağlar oksijenin havadan suya transferini önleyerek ve zaman içinde bozunarak su içerisindeki oksijen miktarını azaltarak, bu ekosistemlerde canlıların yaşamını negatif etkilemektedir.
Yukarıda bahsedilen etkenleri göz önünde bulundurarak, evlerde oluşan bitkisel atık yağları diğer atıklardan ayrı olarak temiz ve ağzı kapaklı bir kapta biriktirmek, lavaboya, toprağa, denize ve benzeri alıcı ortamlara dökmek yerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış kullanılmış kızartmalık yağ toplayıcılarına ya da bağlı bulunulan belediyeye teslim etmek çevreye duyarlılık açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü toplanan bitkisel atık yağlar geri kazanılarak, biyodizel işleme lisansı
olan firmalar tarafından biyodizele dönüştürülebilmektedir. Biyodizel; kullanılmışbitkisel yağlar, kanola, soya yağı gibi bitkisel yağlardan elde edilen dizel motorlarda kullanılan yenilenebilir bir yakıttır. Dolayısı ile bitkisel atık yağların diğer atıklardan ayrı toplanarak yetkililere teslim edilmesi ile doğal kaynakların daha az kullanılması da sağlamış olur.
Yukarıda bahsedilen yönetmeliğe göre belediyeler, 2008 yılından itibaren kullanılmış kızartmalık yağların hanelerden toplanması için gerekli sistemi kurmak, halkı bu konuda bilgilendirerek atık yağ toplama faaliyetlerini 2008 yılı itibariyle başlatmak ile yükümlüdürler. Buna göre, siz de bağlı bulunduğunuz belediye ile irtibata geçerek, atık bitkisel yağlarınızı yönetmeliklere uygun şekilde geri kazanımınıya da bertarafını sağlayarak vatandaşlık görevinizi yerine getirmiş olursunuz.
A. Merve KOCABAŞ YURTKURAN
Çevre Yüksek Mühendisi / Environmental Engineer (M.Sc.)