Norma Jeane 9,5 yaşındayken kimsesizler yurduna verilir. Norma Jeane çok üzgündür. "Ben kimsesiz değilim ki ben burada kalmak istemiyorum" diye binanın merdivenlerinde ağlar.
Böyle bir travma bir çocuk için ne büyük acı, Marilyn Monroe gelecek hayatında hem bu travmaların ağırlığı ile hem de ruhsal dengesizlikleriyle yıllarca savaşacaktır.
Marilyn ünlü olduktan sonra oradaki hayatı ile ilgili korkunç hikayeler anlatmıştı. Ama yurt yetkililerinden birisi ve Norma Jeane ile aynı dönemde kardeşi kalmış bir hanım ile yapılan röportajlarda yurt hayatının o kadar da kötü olmadığı, çocuklara birçok imkan tanındığı yönündedir.
Grace, herhalde vicdan azabı çekiyordu, Norma Jeane'i sık sık sinemaya götürüp, onu hediyelere boğuyordu. Norma Jeane'i eve yeniden almanın planlarını yapıyordu.
Norma Jeane'in rutin ziyaretçilerine Ida ve Wayne Bolender da eklenmişti. Ama Grace'in paranoyaklığı sayesinde bu ziyaretlere yasak geldi. Norma Jeane'in Shirley Temple gibi olmak istemesini destekleyen Ida, Grace'e göre maddi çıkar planları içine girmişti. Yoksa Ida gibi bağnaz bir kadın sinema oyuncusu olmak isteyen Norma Jeane'i neden desteklesindi?
Sonunda Norma Jeane yurttan çıktı ve Grace'lerin yanına geri döndü. Ama hala istenmiyordu ve güya Grace'in kocası Norma'ya sarkıntılık yapmıştı.
Evet tahmininiz doğru! Norma Jeane'e tekrar yol gözükmüştü. Gladys'in burada hiç bahsetmediğim bir abisi vardı. Annesi Della onu 11 yaşındayken evden kovmuş, bir kuzenine götürmüştü ve bir daha da arayıp sormamıştı... Yıllar sonra Norma'nın dayısı evlenmiş çoluk çocuğa karışmıştı. Ama ondan da bir tuhaflık vardı ki, o da sırra kadem basıp ailesini terk etmiş ve bir daha da arayıp sormamıştı. Grace Norma'yı dayısının eşinin yani yengesinin yanına yerleştirir. Norma Jeane haliyle orada bir sığıntı gibiydi. Her konuda kuzenlerinden sonra geliyordu. Yemek yiyemiyor, yese bile her yediğini kusuyordu. Küçük kız çok korkuyor ve üzülüyordu.
Arkası yarın...